Ders çalışma isteksizliği, öğrencilerin büyük bir kısmında gözlemlenmektedir. Ders çalışma isteksizliği temel olarak motivasyon eksikliği olarak tanımlansa da altında yatan psikolojik bir sebep mutlaka bulunmaktadır .Öğrenciler ders çalışma isteksizliğinin sebeplerini , süreçlerini ve sonuçlarını anlamlandıramadı için ders çalışma isteksizliğini sorun olarak  görememektedir ve okul hayatının bir parçası haline getirmektedir. Öğrencinin ailesi durumun farkında dahi olsa süreci değiştirecek ilk adım atılmayınca, yani bir psikolog veya koçtan destek almadığı sürece sorun son bulmuyor.

Öğrencinin ders çalışma isteksizliğini başlıca sebepleri; Aile , öğretmenler ve arkadaşları.  Sorun aile de ise kendi içerisinde objektif çözüm üretmeli hem uzun bir zaman hemde sonuçsuz olabileceği için profesyonel destek almalılar. Sorun öğretmenler ve arkadaşları ise şöyle bir sürece girmek gerekmektedir.

Aile ne yapmalı?

Çocuğun okul harici zamanını nasıl değerlendirdiğine dair bir tablo oluşturup en az 1 hafta gözlemlemeli

Sınıf içerisinde hangi derslerde etkin olup/olmadığı öğretmenleri tarafından değerlendirilmeli

Okulun psikolojik danışmanından okul süreci (ders içinde ve teneffüs aralarında)  için destek ve mümkünse gözlem raporu istenmeli

Tablolar da çıkan  sonuçta ders çalışmak yerine yapmış olduğu tercihler ve öncelik sıraları belirlenmeli

Ders çalışmak yerine yapmış olduğu tercihlerin hayatında ne kadar etkisi olduğu belirlenmeli,

Çocuğun motivasyonunu arttıran seçenekler belirlenip, küçük ödüllendirmeler ile tercihlerinin yerleri değiştirilmeli,

Bir aylık değişim durumu gözlemlenip, destek alınıp/alınmamaya karar vermeli.

Aile ne yapmamalı?

Anne ve babaların sormaktan kendini alamadığı bir kaç soru var öncelikle bunları yapmamalı ;

• Ders çalıştın mı?
• Ödevini yaptın mı?
• Okul nasıldı?
• Dersler nasıldı?

Suçlama cümlelerini ortadan kaldırmalı.
Örn; Ne istedin de yapmadık?
Ne istedin de almadık? vs .

Sormazlarsa nasıl öğrenecekler? 

Daha uygun soru kalıpları kullanarak, çocuk ve aile de “empati” yeteneği geliştirerek yani empatik sorular sorarak öğrenecekler. Bunun yanında doğru cevabı alabilmeleri içinde çocuğun geri bildirim vermesini sağlamak gerekmektedir.Durumu bir bütün olarak ele alarak, bütün ailenin dikkati öğrencinin okul hayatına verilerek uygulanmalıdır.

Yanlış olan bir soru kalıbını ve alınan cevaba bakalım;

Anne/Baba:Okul nasıl geçti?

Çocuk:İyi.

Konuşma bitti.

Doğru olan ise; (Öğrencinin okul, ders ve arkadaşları hakkında yeterli bilgi olması gerekmektedir.)

Anne/Baba: Fatma öğretmeninle Türkçe dersinde Dil Bilgisinde  öğrendiğin konularla ilgili soru çözümü yapabildiniz mi?

Çocuk: Bugün Fatma öğretmenim hastalandığı için gelemedi yerine ek ders yapmak durumunda kaldık.

Sonuç: 

“Okulda huzurlu, mutlu olan öğrenci başarılı olur. Ev de huzurlu mutlu olan öğrencinin ders çalışma isteği yüksek olur. “

Bu prensip ile yola çıkarak önce öğrencinin huzursuzluk ve mutsuzluk sebeplerini ortadan kaldırarak ders çalışma isteğini ortaya çıkarabiliriz.